Yıllardır
söylüyorum, personel sitemi yanlış diye.
Aynı
dairede farklı statü de aynı iş kolun da 3-4 çeşit statü zaten
akla aykırı idi.
Fakat
her nasılsa yıllarca siyasi çıkarlar için kullanıldı.
Halka
hizmeti hakka hizmet olarak gören bürokratlar hala azınlıkta maalesef.
Üniversiteli
isçiler var şimdi kurumlarda.
Hepsi
bilindik meslek grupları. Mimar, mühendis, istatistikçi, sağlık personeli,
arkeolog, haritacı gibi daha bir çok üniversiteli işçi meslek grubu var.
Şimdi
hükümet personel rejiminde köklü değişikliğe gidiyor. Sebebi altta meydana gelen huzursuzluğun artık
yukarıya taşmasıdır.
Sistem
deneme yanılma yoluyla ilerliyorsa bence bu işin fizibilitesi yapılmamıştır
arkadaş derim.
657 sayılı kanunun da 4/a; 4/b, 4/c, 4/d gibi
çeşitlilik oluşturulmuş ve Son 10 yılda 4924 sayılı Kanunla, 4/b’li, 4/c’li
gibi statülerle, kamuya 400 bine yakın sözleşmeli eleman alınmıştır.
Bu kadar çok, çeşitli bir istihdam rejiminde,
görev yapan personelin hiçbiri bir diğeri ile aynı haklara sahip değil.
Devletin
asli ve sürekli görevleri, iş güvencesi olmayan, yer değiştirme hakkı
tanınmayan, nakil imkânı olmayan; annesi, babası, çocukları ve eşi ile işi
arasında seçim yapmaya zorlanan, sözleşmeli personel, hatta taşeron firma
işçileri eliyle gördürülmeye başlanmıştır.
Tayin,
atama, yer değiştirme, terfi gibi unsurlar idarecilerinin keyfiyetine göre
belirlenmekte, terfilerde kariyer ve liyakat ilkesi göz ardı edilmektedir.
Her
bakanlık ve kuruluşta atama, yer değiştirme, görevde yükselme kriterleri büyük
farklılıklar içermektedir ve uygulama birliği bulunmamaktadır.
Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan’ın istediği dağınık kadro yapısının düzeltilmesi % ile kaç
başarı ile olur bilemiyorum.
Bildiğim bu sürecin zor olduğu hem hükümet kanadın
dan hem sendikalar dan tırpan yiyeceğini düşünüyorum.
Daimi veya geçici “işçi” statüsünde istihdam edilen
lisans ve ön lisans mezunu personeller bu süreci dikkatle takip
ediyor.www.universiteliisciler.com sitesi aracılığıyla da personel reformunda
taşların yerine sağlam konulması,adil hak olunması için hükümet yetkililerine
mail,faks, ve birebir görüşmeler de bulunuyorlar.
Şimdi
Hükümette yoğun bir mesai başladı.Personel rejimini bakalım hangi seviyeye
çıkaracaklar.farklı gruplar ve farklı kanunlarla çalışanlara ne gibi
düzenlemeler düzeltmeler yapacaklar?Sivil toplum kuruluşları bu konu da taraf
olacak.Fakat bu taraf olma kimin tarafı olacaklar izleyeceğiz.
Önümüz
de ki günlerde masaya yatırılacak olan
personel rejimi ,dağ fare mi doğuracak yoksa gerçekten çalışanların huzursuz
olduğu hizipçiliğe neden olan farklı statüler kalkacak mı?
Hükümetimiz
son 10 yılda dik açı ile çıkan taşeron personel çalıştırmaya dur diyecek adımı
artık atacak mı?
Musa KOCAKİREN
Üniversiteli
İşçiler
İstanbul
Temsilcisi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder