6 Şubat 2013 Çarşamba

Başbakan Dağınık Kadro Yapısının Düzeltilmesini İstedi.



                     Üniversiteli işçiler ümitlendi

Aynı kanun çatısı altında farklı alım mevzuatları sebebiyle oluşan bu parçalı yapının tek statüye indirilmesi için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı 'nda yürütülen çalışmaya Başbakan Tayyip Erdoğan, eklemeler yapılması istedi.

 SSK ve Bağ-Kur mensubu olarak çalışanlarda da benzer karmaşıklığın bulunduğu belirtilerek personel rejiminde derli toplu bir düzen getirilmesi talimatı verdi. Bakan Çelik, önümüzdeki Bakanlar Kurulu toplantılarında dosyanın tamamlanmış halini yeniden sunacak.
 
Devlet kapısından geçimini sağlayan kamu işçi sayısı da ve çeşitliliği de azımsanamayacak kadar fazla. Devletten 296 bin 476 kamu işçisi maaş alırken, bunların 131 bin 424'ü belediyelerde görev yapıyor.
62 bin 462 kamu işçisi ise Kamu İktisadi Teşebbüsleri (KİT) çatısı altında gözüküyor. Devlet 30 bin 896 işçiyi ise geçici işçi statüsünde çalıştırıyor. Bunlar 11 ay üzerinden devlette görev yapıyor. Geçici işçinin yanı sıra başka bir çalışma modeli ise geçici personel. Sosyal hakları kısıtlı olan geçici personelin sayısı ise 21 bin 569. Kamu kurumlarında memur çatısı altında yer alan başka bir kadro ise kapsam dışı personel. Tamamı KİT'lerde gözüken bu çalışanların sayısı 1.906.

Memur-Sen Genel Başkanı Sayın Ahmet Gündoğdu,KİT’lerde, Kültür Bakanlığı bünyesinde ve başta büyükşehir belediyeleri olmak üzere yerel yönetimler ile çeşitli kurumlarda “mühendis”, “avukat”, “mimar”, “istatistikçi”, “arkeolog”, “sağlık personeli”,”tekniker ve benzeri unvanlarda büro personeli olarak görev yapmalarına rağmen daimi veya geçici “işçi” statüsünde istihdam edilen lisans ve ön lisans mezunu personeller vardır.
Kamu Personel Sisteminde aynı işverenin farklı statülerde personel çalıştırmasına da dikkat çeken Kamu-sen Genel Başkanı  İsmail Koncuk, “Kamuda aynı işi yapan, aynı özelliklere sahip ama farklı statülerde çalıştırılan personel vardır. 


Bu çalışanlarımızın hiçbirinin sahip olduğu haklar, bir diğeri ile aynı değildir. İdarecisi aynı, işvereni aynı, görevi aynı, yaptığı işi aynı ama hakları, maaşları, izinleri, bağlı oldukları kanunları farklı olan bir sistem ortaya çıkmıştır. Devlet kurumlarında,4857 sayılı ve  657 sayılı kanunun 4/a; 4/b, 4/c, 4/d maddesi,1309 sayılı kanun, 2547 sayılı kanun, 3056 sayılı kanun, 4059 sayılı kanun, 5258 sayılı kanun, 209 sayılı kanun, 5393 sayılı kanun, 540 sayılı KHK, 399 sayılı KHK, 181 sayılı KHK’ya göre çalıştırılan personeller var.

 Bu kadar çok, çeşitli bir istihdam rejiminde, görev yapan personelin hiçbiri bir diğeri ile aynı haklara sahip değil. Devletin asli ve sürekli görevleri, iş güvencesi olmayan, yer değiştirme hakkı tanınmayan, nakil imkânı olmayan; annesi, babası, çocukları ve eşi ile işi arasında seçim yapmaya zorlanan, sözleşmeli personel, hatta taşeron firma işçileri eliyle gördürülmeye başlanmıştır.

 Tayin, atama, yer değiştirme, terfi gibi unsurlar idarecilerinin keyfiyetine göre belirlenmekte, terfilerde kariyer ve liyakat ilkesi göz ardı edilmektedir. Her bakanlık ve kuruluşta atama, yer değiştirme, görevde yükselme kriterleri büyük farklılıklar içermektedir ve uygulama birliği bulunmamaktadır. 657 sayılı Kanunun istisnai maddeleri, kadrolaşmak için bir araç haline getirilmiş, vekâletle görevlendirmeler neredeyse asaleten görevlendirmeleri geçmiştir. Son 10 yılda 4924 sayılı Kanunla, 4/b’li, 4/c’li gibi statülerle, kamuya 400 bine yakın sözleşmeli eleman alınmıştır.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik'in Bakanlar Kurulu'na yaptığı sunumda buna göre, kamudaki farklı isimler adı altında bulunan parçalı personel rejimi tek statüye indirilecek.Aynı işi yapan ancak aynı maaş ve sosyal haklara sahip olmayan personel rejiminin baştan aşağı değişmesi için düğmeye basıldığını deklare etti.
MUSA KOCAKİREN
ÜNİVERSİTELİ İŞÇİLER
İSTABUL TEMSİLCİSİ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

Üniversiteli İşçiler Headline Animator