Üniversiteli işçiler
ümitlendi
Aynı
kanun çatısı altında farklı alım mevzuatları sebebiyle oluşan bu parçalı
yapının tek statüye indirilmesi için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı
'nda yürütülen çalışmaya Başbakan Tayyip Erdoğan, eklemeler yapılması istedi.
SSK ve Bağ-Kur mensubu olarak çalışanlarda da benzer karmaşıklığın bulunduğu
belirtilerek personel rejiminde derli toplu bir düzen getirilmesi talimatı
verdi. Bakan Çelik, önümüzdeki Bakanlar Kurulu toplantılarında dosyanın
tamamlanmış halini yeniden sunacak.
Devlet
kapısından geçimini sağlayan kamu işçi sayısı da ve çeşitliliği de
azımsanamayacak kadar fazla. Devletten 296 bin 476 kamu işçisi maaş
alırken, bunların
131 bin 424'ü belediyelerde görev yapıyor.
62 bin
462 kamu işçisi ise Kamu İktisadi Teşebbüsleri (KİT) çatısı altında gözüküyor.
Devlet 30 bin 896 işçiyi ise geçici işçi statüsünde çalıştırıyor. Bunlar 11 ay
üzerinden devlette görev yapıyor. Geçici işçinin yanı sıra başka bir çalışma
modeli ise geçici personel. Sosyal hakları kısıtlı olan geçici personelin
sayısı ise 21 bin 569. Kamu kurumlarında memur çatısı altında yer alan başka
bir kadro ise kapsam dışı personel. Tamamı KİT'lerde gözüken bu çalışanların
sayısı 1.906.
Memur-Sen
Genel Başkanı Sayın Ahmet Gündoğdu,KİT’lerde, Kültür Bakanlığı bünyesinde ve başta
büyükşehir belediyeleri olmak üzere yerel yönetimler ile çeşitli kurumlarda “mühendis”,
“avukat”, “mimar”, “istatistikçi”, “arkeolog”, “sağlık
personeli”,”tekniker” ve
benzeri unvanlarda büro personeli olarak görev yapmalarına rağmen daimi veya
geçici “işçi” statüsünde istihdam edilen lisans ve ön lisans mezunu personeller
vardır.
Kamu Personel Sisteminde
aynı işverenin farklı statülerde personel çalıştırmasına da dikkat çeken
Kamu-sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, “Kamuda aynı işi yapan,
aynı özelliklere sahip ama farklı statülerde çalıştırılan personel vardır.
Bu çalışanlarımızın
hiçbirinin sahip olduğu haklar, bir diğeri ile aynı değildir. İdarecisi aynı,
işvereni aynı, görevi aynı, yaptığı işi aynı ama hakları, maaşları, izinleri,
bağlı oldukları kanunları farklı olan bir sistem ortaya çıkmıştır. Devlet
kurumlarında,4857 sayılı ve 657 sayılı
kanunun 4/a; 4/b, 4/c, 4/d maddesi,1309 sayılı kanun, 2547 sayılı kanun, 3056
sayılı kanun, 4059 sayılı kanun, 5258 sayılı kanun, 209 sayılı kanun, 5393
sayılı kanun, 540 sayılı KHK, 399 sayılı KHK, 181 sayılı KHK’ya göre
çalıştırılan personeller var.
Bu kadar çok, çeşitli bir istihdam rejiminde,
görev yapan personelin hiçbiri bir diğeri ile aynı haklara sahip değil.
Devletin asli ve sürekli görevleri, iş güvencesi olmayan, yer değiştirme hakkı
tanınmayan, nakil imkânı olmayan; annesi, babası, çocukları ve eşi ile işi
arasında seçim yapmaya zorlanan, sözleşmeli personel, hatta taşeron firma
işçileri eliyle gördürülmeye başlanmıştır.
Tayin, atama, yer değiştirme,
terfi gibi unsurlar idarecilerinin keyfiyetine göre belirlenmekte, terfilerde
kariyer ve liyakat ilkesi göz ardı edilmektedir. Her bakanlık ve kuruluşta
atama, yer değiştirme, görevde yükselme kriterleri büyük farklılıklar
içermektedir ve uygulama birliği bulunmamaktadır. 657 sayılı Kanunun istisnai
maddeleri, kadrolaşmak için bir araç haline getirilmiş, vekâletle
görevlendirmeler neredeyse asaleten görevlendirmeleri geçmiştir. Son 10
yılda 4924 sayılı Kanunla, 4/b’li, 4/c’li gibi statülerle, kamuya 400 bine
yakın sözleşmeli eleman alınmıştır.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Faruk Çelik'in Bakanlar Kurulu'na yaptığı sunumda buna göre,
kamudaki farklı isimler adı altında bulunan parçalı personel rejimi tek statüye
indirilecek.Aynı işi yapan ancak aynı maaş ve sosyal haklara sahip olmayan
personel rejiminin baştan aşağı değişmesi için düğmeye basıldığını deklare etti.
MUSA KOCAKİREN
ÜNİVERSİTELİ İŞÇİLER
İSTABUL TEMSİLCİSİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder